Bir bireyin ağız ve diş sağlığı sorunlarının oluşmadan veya başlangıçta önlenmesidir.
Koruyucu diş hekimliğinin ilk aşaması beslenmedir. Doğru ve bilinçli bir beslenme ile muhtemel sorunların olmaması veya azalması sağlanabilir. Koruyucu diş hekimliğinin ikinci aşaması ağız bakımıdır. Doğru ve düzenli bir ağız bakımı ile sorunların olmaması veya azalması sağlanabilir.
Koruyucu diş hekimliğinin üçüncü aşaması erken teşhistir. Başlangıç aşamasında tespit edilen sorunların tedavisi daha ızdırapsız, daha kısa sürede ve daha az maliyette olacaktır.
En ideal fırçalama elektrikli diş fırçalarıyla yapılmaktadır. Hem dişler çok daha iyi temizlenmekte hem de diş etleri masaj etkisiyle daha sağlıklı olmaktadır. Dişleriniz için ideal elektrikli diş fırçası şekli ve sertliğini hekiminize sorarak öğrenebilirsiniz. Ağız duşu (waterpik) kullanımı da son derece faydalıdır.
Diş etlerinin çok çekildiği ve köklerin açığa çıktığı durumlarda diş köklerinin birbirine bakan yüzleri çoğunlukla içbükey tarzında olduğu için gerek diş ipi gerekse tek demetli fırçalar, bu bölgelerin temizliğinde yetersiz kalabilirler.
Ayrıca ortodontik aparey kullanan kişilerde tellerin ve braketlerin aralarını normal fırça ile temizlemek çok zordur. Bu bölgeleri, minyatür şişe temizleyicilerine benzetebileceğimiz ara yüz fırçaları ile temizleyebiliriz. Bu fırçaların kıl uçları yanlara baktığı için, kıl uçları kökler üzerindeki her türlü çukurcuk ve girintiye rahatlıkla girebilir.
Ancak ne diş fırçası ne de diş macunu dişlerin birbirine bakan ara yüzlerini tam olarak temizlemede yeterli olabilir. Diş aralarındaki bu temizlenmemiş bölgeler nedeniyle çürük ve diş eti hastalıkları çoğunlukla iki diş arasında başlar. Bu yüzden ara yüz temizliği ayrı bir önem taşır. Bu yüzeylerin temizliği, diş yüzeyine yayılabilen, çok sayıda ince liflerden oluşmuş, sağlam ipek ipliklerle yapılır. Diş ipini günde en az bir kez ve tercihen yatmadan önce kullanın. Diş ipini daima fırçalamadan önce uygulayın, böylece diş macunun içindeki florür ve köpürtücüler, temizlenmiş yüzeylere daha iyi nüfuz edecektir.
Hamilelik, anne adayının vücudunda pek çok fizyolojik değişikliğin olduğu bir dönemdir. Bu değişiklikler, vücutta yapılıp kana salgılanan ve genel olarak “hormon” adi verilen proteinler ile düzenlenir. Anne adayının vücudundaki bu “kimyasal fırtına”, diş etinin mikrobiyal dental plağa karşı savunma cevabını bozar. Tedavileri, hamilelik sırasında diş yüzeyi temizliği ve ağız hijyen standardının yükseltilmesi ile lezyonun küçültülmesi, doğumdan sonra da cerrahi bir operasyon ile alınmalarıdır.
Dişler üzerinde sürekli olarak oluşan, içinde bakteriler de bulunan, gözle görülmeyen, renksiz, yapışkan, ince bir tabakadır. Hacminin %30'u genel olarak tükürükten, yiyecek artıklarından ve ağız içi doku döküntülerinden, % 70'i ise ağızdaki bakterilerden, bakteri artıklarından ve toksinlerden oluşmuş kıvamlı bir yapıya sahiptir. Bu bakterilerin ise yaklaşık %30'u canlı, aktiftir. Diş çürükleri ve diş eti hastalıklarının en büyük sebebidir.